üçlü savunma, beşli orta saha, bir serbest arda ve önünde mutlaka gerçek bir santraforla çıkmamız gereken maç.

montella'nın turnuvadaki dördüncü maçında ilk kez sahaya bir dokunuşuyla akışı değiştirdiğini gördük. kaan'ın stoperleri üçlemesi, avusturya'nın ön alan baskısını ciddi oranda hafifletti. hollanda'yı hem kenarlarda hem de merkezde sıkıştırmak için kalabalık orta saha ve bekleşen stoperler işe yarayacaktır. buna göre, geri üçlü kaan-merih-abdülkerim; sağda barış alper, solda ferdi, merkezde salih-okay-çalhanoğlu(mecburen), önlerinde arda serbest ve ileride cenk ya da bertuğ, kerem veya semih.

şahsen, koeman'ın kariyerinin başından beri taktiksel anlamda hiçbir yaratıcılığını, cesaretini veya oyuna bir yenilik katma çabasını görmüş değilim. bomboş, standart bir teknik direktör. depay'ı hücumun merkezinde teknik becerileri ve gücü nedeniyle sahte 9 / pivot santrafor karışımı bir rolde kullanarak rakip savunmaları oyalayıp soldan gakpo ile sonuca gitmeyi hedefliyor ama bunu yaparken orta sahada kullandığı üçlülerin hiçbirinden istediği verimi aldığı söylenemez. sağ kanatta kullandığı malen da bergwijn da atmaktan ziyade hız ve dripling meziyetleriyle attırmayı düşünen isimler. dolayısıyla, geride kalabalık durup rakibe hareketlenme alanı vermezsek hollanda'nın tek skor opsiyonu duran toplar olur.

ve geride kalabalık bekleyip topu hollanda'ya bıraktığımızda, alan bulamadığı için oyun kuramayan rakibin topu bol bol geveleyip ezdiğine şahit olacağız. kritik nokta, kazandığımız toplarla başlatacağımız akınlarda rakip ceza sahası içinde çoğalabilmek! bunun için de ileride mutlaka orjinal bir santrafora ihtiyacımız var. solda ferdi, sağdan barış alper ve merkezden arda'nın taşıyacağı toplarla cenk tosun, kariyer performanslarından birini ortaya koyabilir.

dilerim, montella hücum ve hücumcu tercihlerindeki inatlarını kırar ve şu takımın önünü açar.