Bir oyun kurucu ve chicago çocuğu olan derrick, 2008 yılı nba draft'larında chicago tarafindan ilk sıradan seçilerek nba'ye merhaba demiştir. ilk sıradan seçildiği için, Potansiyel olarak çok beklenti vardı kendisinden nitekim ilk yılında ligin çaylağı oldu ve ikinci senesinde de all-star oldu. Ülkemizde düzenlenen 2010 fiba world cup'ta takımıyla beraber altın madalyaya uzandı. 2010-11 sezonunda ise tam da 9 yıl önce hem de bugün, henüz 22 yaşında iken ligin en genç MVp'si oldu. Düşünün ki chicago'da michael jordan'dan sonra mvp olan ilk isimdi. Şehirde küçük bir jordan etkisi yaratmayı da başarmıştı anlayacağınız. Yeni bir efsane doğuyor diye düşünüyordu tüm sehir. Lakin sakatlıklar ve şanssızlıklar yakasını bırakmadı derrick'in. Potansiyeline ulaşamadığı gibi nba istatistikcilerini ve birçok fanını da hayal kırıklığına uğrattı. Onu her sene şampiyonluğa oynarken görmeyi çok isterdim.
Hali hazırda ise detroit pistons forması giymektedir.
sakatlıklardan en çok çeken sporcular listesinde başı çekecek basketbolcu.
O büyük sakatlığı nba'in seyrini etkilemiştir. Bugün lebron değil belki rose'u jordan'la kobe'yle karşılaştırıyor olabilirdik. Kendisinin o denli büyük potansiyeli vardı.
Brabdon Roy ile birlikte sakatlığına üzüldüğün iki yetenekten tekidir. Bran Roy elbette müthiş bir potansiyeldi, fakat diz sakatlığı onu erken emekliliğe götürdü, rose da benzer bir sonu yaşayacak diyorduk ama bu sezon çok iyi oynuyordu,geri döndü dedik Corona çıktı. Hala contender bir takımda oynayabilir.
çaylak sezonunda fırtınalar estirip roty ödülünü almıştı. ne yazık ki sakatlıklardan kurtulamadı. eski patlayıcılığı belki yok ama fundemental estetiğini hala sunuyor.